Aile Şirketlerinde Gelecek Nesil Liderler Başarı İçin Nasıl Hazırlanmalı?
Şirketin gelecekteki liderlerini yetiştirirken bütünsel ve stratejik bir yaklaşım benimsemek önemlidir.
Aile şirketlerinde kuşaklar arası geçişin stratejik ve başarılı bir şekilde yönetilmesini sağlamak için rehberlik etmek ve çözüm önerileri sunmaktır.
İşinizin geleceğini güvence altına almak için sizden sonraki nesli sistematik olarak eğiterek mevcut yapıya ve hedeflerinize entegre etmek mi istiyorsunuz? Sizden sonra gelecek nesli aile işinize nasıl hazırlayacağınızı gerçekten biliyor musunuz?
Eğer böyle bir arayışınız varsa, bu yazıda, aile şirketlerinin gelecek nesil liderlerini yetiştirme süreçlerini ele alarak ve bu süreçte karşılaşılan yaygın sorunlara ve bu sorunların üstesinden nasıl gelinebileceğine dair -tecrübelerime dayanan- düşüncelerimi paylaşacağım.
Kim bilir, belki de yazının sonunda paylaşacağım gerçek hayattan bir örnek, bu konuda size yeni bir bakış açısı kazandırır.
Şirketlerin yönetimini devralacak gelecek nesildeki genç temsilcilerin yapısı kurucu ya da aktif nesilden farklı olacaktır ve büyüklerinin elde ettiği başarıyı yakalamaları garanti değildir. Onlardan daha başarılı da olabilirler, başarısız da…
Nesiller boyu faaliyetlerine devam etmeyi hedefleyen aile şirketlerinde, bugünün yönetiminde aktif rol alan hissedarlar, gelecek nesil hissedarların şirketi geleceğe taşırken yaşayacakları olası başarısız olma riskini erkenden görünür kılacak sistematik yaklaşımlara ihtiyaç duyarlar. Bu standart bir risk yönetimi yaklaşımı yani…
Onlar, gelecek nesli işe hazırlarken doğaçlama (geleneksel) yöntemlere başvurur. Çocuklarını küçük yaştan itibaren iş yerine götürmek, çalışma tarzını beğendikleri (genelde kendilerine yakın buldukları) bir profesyonelle vakit geçirmelerini sağlamak yaygın yaklaşımlardır. Bu yöntemler, belirli bir düzeyde işe yarasa da, gelecekte başarılı bir lider yetiştirmek için yetersiz kalabilir.
Şirketin gelecekteki liderlerini yetiştirirken, daha bütünsel ve stratejik bir yaklaşım benimsemek önemlidir.
Sanayi odaklı şirketlere sahip bir ailenin çocuklarını şirketlerinin geleceğine hazırlamaları için ihtiyaç duyacakları sistematik yaklaşım, pazarlama/marka yönetimi odaklı şirketlere sahip bir aileninkiyle aynı olabilir mi? Ya da teknoloji odaklı şirketlere sahip bir aileninkiyle..? Sektörel farklar varsa aynı olabilir mi; ya da gelecek hedeflerinde, aile yapılarında, çocukların yeteneklerinde/potansiyellerinde farklar varsa…
Acaba tüm dünyada istatistiklerin bahsettiği ve önemli sayıda aile şirketi hissedarını korkutan “şirketlerin yeni nesillere geçiş oranlarının çok düşük olması” konusunun en önemli nedeni bu hazırlıkların sistematik bir yaklaşımla ve zamanında planlanmaması, yapılmaması ve ailenin bu anlayışı tümüyle benimseyememesi olabilir mi?
Her aile bu konuya kendisine uygun bir sistematikle hazırlanmalıdır.
Örneğin, gelecekte kendi şirketinde veya şirketler grubunda aktif görev alması beklenen ve bu amaçla tecrübe kazanması için yurt dışında sektörel bir fuara gönderilen gelecek nesil genç temsilcileri düşünelim. Döndüklerinde onlardan, mevcut işlerle ilgili global trendleri izlemeleri, izlenimlerini ve gelecekle ilgili tespitlerini ve önerilerini sunmaları beklensin.
Sanayi odaklı bir iş grubunu temsilen fuara giden genç temsilcilerden öncelikli olarak mevcut üretim süreçlerini iyileştirecek yeni teknolojilere veya süreçleriyle yatay entegre olacak fırsatlara odaklanmaları beklenecektir. Bu nedenle fuar ziyareti, ham madde üretimi için yeni kaynaklar keşfetmeye veya ürettikleri ürünleri daha katma değerli hale getirebilecek yeni üretim tesislerine yatırım yapmaya yönelik fırsatlara odaklanabilir. Öncelikli hedef, şirketlerinin sanayi sektöründeki rekabet gücünü artıracak stratejik ortaklıklar ve yenilikçi çözümler bulmak olacaktır.
Pazarlama ve marka yönetimi odaklı bir iş grubunu temsilen oraya giden genç temsilciler, öncelikli olarak markalarını uluslararası pazarlarda nasıl konumlandıracaklarına odaklanacaklardır. Bu genç temsilcilerden, fuarda yeni distribütörlük fırsatlarını araştırmaları, belirli bir ülke veya bölgede markalarının temsil edilmesini sağlayacak adımlar atmaları beklenir. Özellikle Avrupa’da büyümeyi hedefleyen bir şirket için, Avrupa pazarına uygun yeni iş ortaklıkları kurmak ve markanın bilinirliğini artırmak öncelikli olabilir. Ancak bu genç temsilciler, sadece kendi markalarını uluslararası arenaya taşımakla kalmayacak, aynı zamanda potansiyel olarak portföylerine katabilecekleri yeni markaları keşfetmeye ve bu markaların distribütörlük haklarını almak veya bu markalara sahip şirketleri satın almak gibi stratejik fırsatları değerlendirmeye de odaklanacaklardır. Böylece, fuar ziyaretinde hem mevcut markalarının gücünü artıracaklar hem de pazardaki varlıklarını genişletecek yeni yatırımlar yapma fırsatını yakalayacaklardır.
Teknoloji odaklı bir iş grubunu temsilen fuara katılan genç temsilciler, öncelikli olarak endüstriyel otomasyon ve yazılım çözümleri gibi alanlarda yenilikçi teknolojileri keşfetmeye odaklanacaklardır. Bu genç temsilcilerden, üretim süreçlerinde verimliliği artıracak otomasyon çözümlerini değerlendirmeleri, makineler arası iletişimi sağlayacak yazılımları ve bu alandaki trendleri analiz etmeleri beklenir. Ancak fuar ziyaretleri, sadece bu teknolojik yenilikleri keşfetmekle sınırlı kalmayacaktır; aynı zamanda, bu yenilikçi çözümleri kendi üretim süreçlerine entegre etmek ve rekabet avantajı sağlamak için stratejik iş birlikleri geliştirmeleri de önemlidir. Genç temsilciler, bu süreçte hem endüstrideki en güncel yazılım trendlerini ve inovatif yaklaşımları takip edecekler hem de bu çözümleri sağlayan şirketlerle olası iş ortaklıklarını değerlendirerek, şirketlerinin teknolojik altyapısını güçlendirecek fırsatları araştıracaklardır.
Tüm bu farklı iş gruplarının beklentileri, genç temsilcilerin fuar sırasında hangi hedeflere odaklanacaklarını ve hangi fırsatları değerlendireceklerini belirler. Ancak asıl soru, bu beklentileri karşılamak için onların nasıl hazırlanması gerektiğidir.
Peki, bu farklı iş gruplarını temsilen fuara katılan genç temsilcileri, o güne kadar aldıkları mesleki eğitimle, sistematik bir hazırlık sürecinden geçirmeden doğrudan fuara göndermek, istenen farklı yaklaşımları geliştirmeleri için yeterli olur mu? Yoksa bu genç temsilcileri, fuara göndermeden önce belirli alanlarda yapılandırılmış bir hazırlık aşamasından geçirerek, iş grubuna özel beklentilere daha uygun ve kaliteli bir dönüş sağlayacak şekilde hazırlamak mı daha etkili olur? İşte, bu kritik sorunun cevabı, fuar sonrası elde edilen sonuçların kalitesi ve iş grubuna uygunluğu açısından büyük önem taşıyor. Şimdi, bu farklı grupların genç temsilcilerini, belirli beklentilere yanıt verecek şekilde nasıl özel hale getirerek yetiştirmek gerektiğine bir bakalım.
Sanayi odaklı iş grubunu temsilen giden genç temsilcilerin örneğin:
gibi konularda derinlemesine bilgi sahibi olacak şekilde, fuara gitmeden önce yetiştirilmiş olmalıdırlar. Bu, fuara gitmeden birkaç hafta önce başlanarak halledilebilecek bir konu olamaz. Sistematik bir yaklaşım ve hazırlık gerektirir.
Pazarlama ve marka yönetimi odaklı iş grubunu temsilen giden genç temsilcilerin örneğin:
gibi konularda kapsamlı bilgi sahibi olacak şekilde, fuara gitmeden önce yetiştirilmiş olmaları gerekmektedir. Bu hazırlık, fuara gitmeden birkaç hafta önce başlanarak halledilebilecek bir konu olamaz. Sistematik bir yaklaşım ve hazırlık gerektirir.
Teknoloji odaklı iş grubunu temsilen giden genç temsilcilerin örneğin:
gibi konularda derinlemesine bilgi sahibi olacak şekilde, fuara gitmeden önce yetiştirilmiş olmaları gerekmektedir. Bu hazırlık, fuara gitmeden birkaç hafta önce başlanarak halledilebilecek bir konu olamaz. Sistematik bir yaklaşım ve hazırlık gerektirir.
Madem bu önemli bir konu ve ona hazırlanmayı gerektiriyor, nasıl hazırlanacağız? Bir sonraki yazımda bu konuyu ele alacağım.
Sorumluluk Reddi: Bu sayfadaki içeriğin bir kısmı ve bazı görseller, yapay zeka (AI) teknolojileri kullanılarak üretilmiş veya geliştirilmiştir. Yapay zeka, içerikler oluşturulmadan işlemek istenilen konu çerçevesinde eğitilmiş oluşturulan metin üzerinde doğruluk ve ilgililik sağlamak için çalışma yapılmıştır. Yapay zekanın yorumları -zaman zaman- gerçek dünya senaryolarını veya gerçekleri doğru bir şekilde temsil etmese de yayınlanan yazıların Orhan Erkut’un editör bakışından onaylandığını okuyucular bilmelidir. Sitedeki içerik ve görsellerle etkileşime girerken bu bilgileri göz önünde bulundurmanızı rica ederiz. Detaylı bilgi için buraya tıklayın.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!