Patrona Küsüp Patron Olmak
Bazen heyecan ve bazen küskünlükle başlayan girişimcilik hikayelerinden büyük şirketlerin ve patronların çıkaracağı dersler
Büyük ölçekli şirketlerin değer ve iştirak yönetimi konusundaki farkındalıklarını artırmak, girişimcilik hikayelerinin önemini vurgulamak ve bu süreçlerden çıkarılabilecek dersleri paylaşarak ilham vermektir.
Bazen heyecan ve bazen küskünlükle başlayan girişimcilik hikayelerinden büyük şirketlerin ve patronların çıkaracağı dersler…
Yakın çevrem, insanların girişimci olmalarını ne kadar teşvik ettiğimi bilir. Girişimciliğin insan hayatında, toplum ve ülke gelişiminde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu bildiğim için bu konuyu sürekli destekler, teşvik ederim. Tabii bazen girişimcilik hikayeleri isteyerek ve heyecanla, bazen ise zorunlulukla ve profesyonel hayata küskünlükle başlıyor. Benim için her ikisi de makbul; sonuçta girişimcilik her iki durumda da değerli. Ancak bir yönetim danışmanı olarak, şimdi anlatacaklarım aslında profesyonel hayatın ya da şirketlerde kalabilecek değerlerin elden kaçırılarak nasıl bir girişimci hayatı başladığını ve buradan şirketlerin nasıl çıkarımlarda bulunabileceğini gösterecek bir hikaye.
Geçtiğimiz günlerde büyük bir üretim tesisini ziyaret ettim ve bu ziyaret, hem profesyonel hem de kişisel anlamda birçok açıdan ilham verici ve öğretici oldu. Müşterim olan bu şirkette, mevcut genel müdür ve kısa vadede işi devredeceği yeni genel müdürle -birlikte- gerçekleştirdiğimiz görüşmede edindiğim izlenimleri ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Şirket, çok büyük ölçekli bir ana şirketin iştiraklerinden biri. Bu şirket, daha önce tedarikçisi olduğu bir firmanın onu satın almasıyla iştirak haline gelmiş. Yaklaşık on yıl önce başına bir genel müdür atanmış ve o günden bu yana büyük bir dönüşüm ve başarı süreci yaşamış. Benimle de bu başarının bir sonucu olarak büyüyen yapıda oluşan bir üst düzey yöneticinin görevini ve profilini belirlemek için çalışıyorlardı.
Şirketin üretim tesisini gezerken, hem fiziksel ortamın hem de yönetsel altyapının ne kadar iyi bir şekilde organize edildiğini gözlemledim. Başarılı bir yönetim anlayışının somut göstergeleri olarak çok şey görüyordum. Mevcut genel müdür ile sohbet ederken, bu başarı hikayesinin arkasındaki stratejileri ve uygulamaları dinleme fırsatı buldum. Görüşmede, merakımı bastıramayıp -her şey yolunda giderken- mevcut genel müdürün neden ayrılacağını anlamak zorunda hissettim kendimi. Anladığım kadarıyla, genel müdür şirketten ayrılmaya karar vermiş çünkü büyük şirketin (bu iştiraki satın alan) diğer iştirakleri için örnek teşkil edebilecek bu başarı hikayesini diğer iştiraklere taşımadığını, bu konuda yeterli desteği görmediğini hissediyor.
Bu noktada, sohbetimizin ana konusu şirketlerin iştiraklerini nasıl yönettiği üzerine odaklandı. Büyük şirketlerin farklı iştirakleri için “en iyi uygulama” (best-practice) uygulamaları oluşturma ve bu uygulamaları diğer iştiraklere yayma konusundaki eksiklikler üzerine konuştuk. Mevcut genel müdür, şirketin başarısının diğer iştirakler için bir model oluşturabileceğini, ancak bu fırsatın yeterince değerlendirilmediğini ifade etti. Bu sohbet, bana şirketlerin değer yönetimi konusunda yeniden düşünmem gerektiğini hatırlattı. Başarılı bir şirketin profesyonellerle geliştirilmesi ve bu başarı hikayesinin diğer iştiraklere taşınması, sadece finansal anlamda değil, aynı zamanda moral ve motivasyon açısından da büyük bir önem taşıyor.
Görüşme sırasında, mevcut genel müdürün kendi işini kurma kararının arkasındaki nedenleri dinlerken, bir yandan büyük bir başarı hikayesinin keyfini çıkarıyor, diğer yandan da bu başarı hikayesinin yeterince takdir edilmemesi nedeniyle oluşan küskünlüğü hissediyordum. Büyük şirketlerin iştirak yönetimi ve değer yönetimi konusundaki stratejilerini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini düşündüm. Bu ziyaret, bana büyük ölçekli şirketlerin iştiraklerini nasıl daha etkili bir şekilde yönetebileceği konusunda birçok yeni fikir verdi. Şirketlerin çekirdek yeteneklerini korurken, başarılı iştiraklerinin bilgi birikimini ve başarı hikayelerini diğer iştiraklere yaymanın yollarını bulmaları gerekiyor. Bu, sadece şirketin genel başarısını artırmakla kalmaz, aynı zamanda çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını da güçlendirir.
Sonuç olarak, büyük ölçekli şirketlerin iştirak yönetimi konusunda daha proaktif ve stratejik yaklaşımlar benimsemeleri gerektiği açıkça görülüyor. Değer yönetimi, sadece finansal performans değil, aynı zamanda insan kaynakları ve bilgi yönetimi açısından da ele alınmalı. Şirketlerin başarı hikayelerini sadece birer örnek olarak bırakmamak, bu hikayeleri tüm iştiraklere yayarak genel başarıyı artırmak için daha fazla çaba sarf etmeleri gerekiyor. İş hayatında birey olarak girişimciliği ve insanların kendi işlerinin sahibi olmasını teşvik eden bir kişi olarak, profesyonel hayattan kopup kendi işini kuran birisinin belki de iyi bir iş yaptığını, kendi geleceği açısından iyi bir yere yelken açtığını umut etmekten başka çarem kalmıyor. Umarım bu, onun için öyle bir şey olmuştur. Geçen sürede işinin iyi ve onu tekrar profesyonel hayata döndürmeye gerek olmayacak şekilde iyileşmiş olmasını temenni ediyorum.
Bir diğer taraftan, büyük ölçekli şirket ve iştirak ilişkisinde olduğu gibi, şirketlerin değer yönetimi konusunda fark edemediği insanların kopup çok başka hikayeler oluşturduğu örnekleri de gördüğüm için, sadece iştirak ve büyük ölçekli şirketlerin arasındaki kısmı değil, aynı zamanda şirketler içerisindeki bireylerin de değer yönetimi bazında böyle ele alınmaları gerektiğini biliyorum. Bir başka müşterim, büyük bir endüstride, şu anda ülkede pazar lideri ve bu kişi de işini bir önce çalıştığı şirkette fikirleri ve yapmak istediklerinin önü açılmadığı için kendi işini kurarak bu noktaya geldi. Dolayısıyla bunlar, profesyonel hayata devam etmek isteyen insanları ellerinden kaçıran patronlar ya da yöneticiler için bir şapkayı önlerine alıp düşünmelerini gerektiren konular.
Sorumluluk Reddi: Bu sayfadaki içeriğin bir kısmı ve bazı görseller, yapay zeka (AI) teknolojileri kullanılarak üretilmiş veya geliştirilmiştir. Yapay zeka, içerikler oluşturulmadan işlemek istenilen konu çerçevesinde eğitilmiş oluşturulan metin üzerinde doğruluk ve ilgililik sağlamak için çalışma yapılmıştır. Yapay zekanın yorumları -zaman zaman- gerçek dünya senaryolarını veya gerçekleri doğru bir şekilde temsil etmese de yayınlanan yazıların Orhan Erkut’un editör bakışından onaylandığını okuyucular bilmelidir. Sitedeki içerik ve görsellerle etkileşime girerken bu bilgileri göz önünde bulundurmanızı rica ederiz. Detaylı bilgi için buraya tıklayın.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!